Bir Milletin Doğuşu 1071                                                                    Tarihte başarılı olmuş milletlerin başarısı genellikle kurmuş oldukları ittifaklara bağlıdır. Kimisi menfaatleri gereği ittifaklarını bozarken kimisi de ittifakını kardeşliğe devşirerek ayakta kalmayı başarabilmiştir. Bu durumun müspet ve menfi örneklerini Malazgirt savaşında görebilmekteyiz. Alparslan az sayıdaki ordusuyla beraber Anadolu’ya giriş yaparken, Bizans İmparatoru Romen Diyojen bu orduyu ortadan kaldırmak için harekete geçmişti. Alparslan Ahlat’a gelerek önce Ermenileri ikna etmiş ve ordusuna dahil etmişti. Buna ek olarak Kürt Mervani Devleti’nin desteğiyle on bin kişilik bir Kürt birliği de Alparslan’ın ordusuna katılmıştı.  Alparslan bu destekle Rahva mevkiinde yaklaşık elli bin kişilik ordusuyla birlikte ordugahını kurmuş, Romen Diyojen’i beklemeye geçmişti. Süryani Mihail iki sultanın birbiri hakkındaki düşüncelerini kitabına şu şekilde kaydetmiştir: Romen Diyojen her geçtiği güzergahta Alparslan’ı ele geçirdiğinde yakarak öldüreceğini etrafa yayıyordu. Alparslan ise Romen Diyojen’i ele geçirirse serbest bırakmayı düşündüğünü ifade ediyordu. En nihayetinde iki ordu Rahva mevkiinde karşı karşıya gelerek tarihin en büyük savaşlarından birini başlatmış oldu. Bu savaşın sonunda Alparslan’ın disiplinli ve birbirine bağlı elli bin kişilik ordusu, sayısı yüz bin ila iki yüz elli bin arasında değişen Romen Diyojen’in ordusuna galip geldi. Bu galibiyetle Bizans ordusu dağılmış ve imparatorları esir düşmüştü. Alparslan düşündüğünü fiiliyata geçirerek imparatoru serbest bıraktı. Bizanslılar tarafından ele geçirilen Diyojen’in gözlerine mil çekildi. Bu savaşla birlikte Anadolu’nun kardeşlik harcı karılmaya başladı. Öyle ki bu birliktelik içinde Müslüman olmayan milletler de mevcuttu. Menfaati gereği bu birliktelikten Ermeniler geçen yüzyıllarda ayrılmış oldu. Ancak Kürtler ile Türkler bu coğrafyadaki birlikteliklerini -bazen sekteye uğrasa da- koruyarak bu döneme kadar gelebildi. Bu birliğin devam etmesi için Anadolu’nun taşı, toprağı, dağları ve nehirleri üstünde yaşayanlara şöyle seslenir: Ya kardeşlik harcınızı eşitlik ve adaletle kuvvetlendireceksiniz ya da birbirinizden ayrılarak sömürge haline gelip sonrasında kovulacaksınız. Seçim sizin… Bitlis Eren Üniversitesi/İslami İlimler Fakültesi Dr. Muhammed Uğurlu  ugurlumuhammed@hotmail.com